PKK'nın kendini feshettiğine dair açıklaması, beklenmedik bir tartışmayı ateşledi. Bazı kesimlerde "ihtiyatlı bir iyimserlik" hakimken, diğerleri bu açıklamayı Türkiye'ye yönelik en büyük saldırı olarak değerlendiriyor. AKP, MHP ve DEM partisi yetkilileri ise karşıt görüşleri "barışa karşı olmak"la suçluyor.
İki Zıt Görüş
Açıklamaya verilen tepkiler oldukça farklılık gösteriyor. Bir kısım kamuoyu, PKK'nın bu adımını olumlu karşılayarak, barış umudunu dile getiriyor. Ancak diğer bir kesim, bu açıklamanın ardındaki gerçek niyetlerden şüphe duyuyor ve bunun Türkiye için ciddi bir tehdit oluşturduğunu savunuyor. Bu durum, toplumsal bir ayrışmayı da beraberinde getiriyor.
Dış Kaynaklı Terör Örgütleri ve Türkiye
Türkiye, uzun yıllardır dış kaynaklı terör örgütleriyle mücadele ediyor. Rum EOKA'dan sonra ASALA, ardından da PKK ortaya çıktı. Bu örgütler farklı kimlikler kullansa da, aynı güçlerin maşası olarak hareket ettiler. FETÖ örneği de, bu dış müdahalenin boyutlarını gösteren önemli bir vaka olarak tarihe geçti. PKK'nın olası "feshi" bile yeni örgütlerin ortaya çıkabileceğini ve Türkiye'nin kaynaklarının tüketilme çabalarının devam edeceğini gösteriyor.
AKP Döneminde PKK'nın Gelişimi
2002'den bu yana PKK, iç ve dış politikalar nedeniyle güç kazandı. Irak'ta hakimiyet alanı kurdu, Suriye'de ise ABD desteğiyle silahlı bir güç haline geldi. Türkiye'deki operasyonlar örgütü zayıflatırken, militanlar Irak ve Suriye'deki kollara katıldı. Bu gelişmeler, PKK'nın mevcut durumuna giden yolu aydınlatıyor.
Gerçek Plan ve PKK Bildirisindeki Sorunlu İfadeler
Emperyal güçlerin amacı, PKK'nın Suriye kolunu devletleştirmek ve Türkiye kolunu dağdan Meclise çekerek ülkeyi federasyona dönüştürmek. Sonrasında ise referandumla ülkeyi bölmek veya iç savaş çıkarmak hedefleniyor. PKK bildirisi, örgütün terörist değil "meşru bir özgürlük hareketi" olduğunu iddia ediyor ve Lozan Antlaşması'nı reddediyor. "Demokratik Siyaset" adı altında dile getirilen talepler ise henüz net değil, ancak Suriye'deki örneği takiben Türkiye'de de "statü" kazanılması hedefleniyor. Bildiride, örgütün tüm kollarının feshedilmediği açıkça görülüyor.
Türkiye'nin Tepkisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamanın tüm uzantıları kapsadığını belirtse de, bildiri metninde böyle bir ifade bulunmuyor. Suriye kolu lağvedilmediği sürece, PKK kendini feshetmiş sayılamaz. AKP ve MHP'nin önceki "şartsız teslim olma" söylemleriyle, şimdiki "demokratik düzenleme" söylemleri arasındaki çelişki dikkat çekiyor. Türkiye'nin PKK bildirisindeki "silah bırakma" haricindeki tüm ifadeleri reddetmesi gerekiyor. Türk milleti, vatanın bölünmesine ve cumhuriyetin yıkılmasına yönelik oyunlara kanmayacaktır.