Düzce'de kağıtlara üç boyut kazandırılarak yapılan canlandırma sanatı rölyef, özellikle ev hanımları ve emekliler arasında hızla popülerlik kazanıyor. Bu ilgi çekici sanat dalı, Düzce El Sanatları Merkezi'nde açılan kurslar aracılığıyla daha geniş kitlelere ulaşıyor. Kursiyerler, hem el becerilerini geliştiriyor hem de keyifli vakit geçirerek sosyalleşme imkanı buluyor. Bu merkez, sanatsal üretimin yanı sıra sıcak bir topluluk ortamı da sunarak katılımcıların hayatına renk katıyor.
El Sanatları Merkezi'nde Yeni Bir Uğraş Alanı
Merkez bünyesinde açılan 3 boyutlu rölyef kursu, birçok kadına yeni bir uğraş alanı sağlıyor. Hafta içi ev hanımları ve emeklilere, hafta sonları ise çalışan kadınlara yönelik düzenlenen derslerde, katılımcılar kağıtları kullanarak sanatsal çalışmalar yapıyor. Eserlerini üç boyutlu hale getirerek görsel bir şölen oluşturan kursiyerler, aynı zamanda stres atıyor ve samimi bir aile ortamında bir araya gelmenin mutluluğunu yaşıyorlar. Kurs, el emeği göz nuru eserler ortaya çıkarma fırsatı sunuyor.

Kağıtlarla Sanatın İncelikleri
Rölyef kursu eğitmeni Hanife İlhan, yapılan çalışmalar hakkında bilgi vererek bu sanatın inceliklerini paylaşıyor. İlhan, "Burada kağıtlarla üç boyutlu çalışmalar yapıyoruz. Rölyef aslında bir kabartma sanatıdır ve biz kağıtları kullanarak kabartmalar yapıp tablo haline getiriyoruz" diyor. Her resmin üç boyutlu canlandırılabileceğini belirten eğitmen, kağıtları adeta nakış işler gibi işlediklerini ve kursiyerlerle sıcak bir aile ortamında harika eserler ortaya çıkardıklarını ifade ediyor.

Başlangıçta Uzak Gelen Tutku: Rölyef Deneyimleri
Kursiyerlerden Dilek Akça, rölyefe ilk başlarda mesafeli yaklaştığını ancak zamanla bu sanata adeta bağlandığını anlatıyor. Akça, "Rölyef bana uzak gelmişti ama başladıktan sonra bırakamadım, çok keyifli" diyor. Yapımının detaylı bir süreç gerektirdiğini ancak bu sürecin insanı hipnotize edici bir etkisi olduğunu vurguluyor. Minik parçaları kesip yapıştırmanın ve şekil vermenin incelik gerektirdiğini belirten Akça, eğitmen Hanife İlhan'ın yeteneği ve yardımseverliğinin de altını çiziyor.

Emeklilikte Sanatla Gelen Zindelik
Yaklaşık dokuz yıldır rölyef sanatıyla ilgilenen Melek Koç, emeklilik sonrası bu sanata başlamanın önemine dikkat çekiyor. Koç, "Emekli olup evde hastalığı beklemek yerine buraya geldim" diyerek aktif kalmanın faydalarını vurguluyor. Rölyef yapmanın beyni dinç tuttuğunu, stresi azalttığını ve yaşama sevinci kattığını belirtiyor. Tablolarına gösterilen ilgiden memnun olduğunu ancak emeğin karşılığını vermenin zorluğunu dile getiren Koç, özellikle 60 yaş üstüne bu sanatı tavsiye ediyor.

Rölyefle Yeniden Canlanan Hayatlar
Emekli olduktan sonra rölyefle tanışan Cemile Yılmaz ise bu sanatı "ikinci baharı" olarak nitelendiriyor. Bir arkadaşının tavsiyesiyle başladığı kursun hayatına yeni bir anlam kattığını söylüyor. Yılmaz, "İşin içine girince çok beğendim, bağımlılık yaptı. Zor ama uğraşmamıza değiyor, kağıtlarla harikalar yaratıyoruz" ifadelerini kullanıyor. Rölyef sayesinde hem sanatsal üretim yaptığını hem de kendini daha genç ve enerjik hissettiğini belirten Yılmaz, herkese bu keyifli uğraşı denemelerini öneriyor.
