Kocaeli Gazetesi’nin 50. yıl kutlamalarında konuşan eski Kocaeli Valisi Kemal Önal, görev süresi boyunca yaşadığı zorlukları ve kurduğu dostlukları anlattı. 1999 depreminin hemen ardından göreve başlayan Önal, o dönemde basınla kurduğu güçlü bağlara ve yaşanan duygusal anlara değindi.
“Güzel Dostluklar Kurduk”
Önal, Kocaeli’nin kendisi için unutulmaz hatıralarla dolu bir şehir olduğunu belirterek, depremin hemen ardından göreve başladığını ve o zorlu süreçte yoğun çalışmalar arasında çok kıymetli dostluklar kurduğunu ifade etti. Kutlamada bu dostlarından bazılarını görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

“Hafızamda Derin İzler Bıraktı”
Konuşmasında, 26 yıldır dostluklarını sürdürdüğü bir basın mensubuna olan özel ilgisini dile getiren Önal, o dönemde tanıştığı birçok basın mensubuyla paylaştığı anıların hafızasında derin izler bıraktığını vurguladı. Birçoğunun bugün emekli olmasına rağmen, o günlerin hatıralarını hâlâ canlı bir şekilde hatırladığını belirtti.

“Gözümde O Anlar Canlanıyor”
Kocaeli Gazetesi’nin 50 yıllık yayın hayatını kutlayan Önal, bu uzun soluklu yolculuğun irade, samimiyet, ciddiyet ve doğrulukla mümkün olduğunu söyledi. Basınla olan ilişkilerinin sadece Kocaeli ile sınırlı olmadığını, Türkiye'nin birçok yerinde özel anılarının bulunduğunu ve bu hatıraları anlatırken o günlerin duygusunun zihninde ve gözünde canlandığını belirtti.

“Derinden Hissediyorum”
Depremin yaşattığı acılara rağmen güzel günler de yaşadıklarını vurgulayan Önal, toplumun birlik ve beraberlik duygusunun zor günleri atlatmada önemli rol oynadığını söyledi. Yardımseverlik ve paylaşma kültürünün dünyaya örnek olduğunu ve bugün geriye dönüp baktığında o günleri daha iyi anladığını, yaşadıklarını daha derinden hissettiğini ifade etti.

“İstikbali Milletin Azmi Kurtaracak”
Önal, birlik ve beraberliğin millet olarak en büyük güçleri olduğunu, Atatürk’ün önderliğinde başlatılan milli mücadele ruhunun bu gücün temelini oluşturduğunu belirtti. Zorluklara rağmen umudun asla kaybedilmemesi gerektiğini, bu bilinçle yüründüğünde başarının kaçınılmaz olacağını vurgulayarak konuşmasını “İnsanımıza güvenelim, vatanımıza güvenelim, Cumhuriyetimize güvenelim” sözleriyle tamamladı.


