Emek ve Demokrasi Güçleri, bugün İzmit Sabrı Yalım Parkı'nda Soma Maden Faciası'nın 11. yılında bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, 13 Mayıs 2014 tarihinde yaşanan ve 301 madencinin hayatını kaybettiği faciaya dikkat çekildi ve sorumluların unutulmayacağı vurgulandı. Çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi de basın açıklamasına katıldı.
Soma Faciası: Basit Bir İhmal Değil
TMMOB Makine Mühendisleri Odası Kocaeli Şube Başkanı Mehmet Ali Elma tarafından yapılan açıklamada, Soma faciasının basit bir ihmal olmadığı, neoliberal anlayışın ve kamu madenciliğinin yok edilmesinin bir sonucu olduğu belirtildi. İş güvenliğinin görmezden gelinmesi, teknik bilgi ve alt yapı yetersizliği, bilimin yerine keyfiliğin ve kar hırsının egemenliğinin faciaya yol açtığı ifade edildi. Maden şirketlerinin karlarını artırmak için dayattığı çalışma koşulları ve siyasi iktidarın emekçilerin hayatlarına değer vermeyen politikalarının bedelinin 301 madencinin hayatı olduğunu vurgulandı.

İş Cinayetlerinde Artış: Ölmek Değil Yaşamak İstiyoruz
Açıklamada, emek sömürüsünün derinleşmesi, esnek ve güvencesiz istihdamın artmasıyla birlikte işçi ölümlerinin de arttığına dikkat çekildi. Özelleştirme, taşeronlaştırma, sendikasızlaştırma gibi politikalar ve çalışma koşullarındaki olumsuzlukların iş cinayetlerindeki artışın başlıca nedenleri arasında olduğu belirtildi. Türkiye'nin ILO verilerine göre ölümle sonuçlanan iş kazaları bakımından Avrupa'da ilk sıralarda yer aldığı hatırlatıldı. “Ölmek değil yaşamak istiyoruz” sloganıyla, emekçilerin yaşam hakkının savunulduğu vurgulandı.

Siyasi İktidarın Sorumluluğu
Siyasi iktidarın iş cinayetlerine karşı duyarsızlığı ve “kader” söylemleri eleştiri konusu yapıldı. Açıklamada, ölenlerin siyasi iktidarın kendi yakınları olmadığı için bu kayıtsızlığın gösterildiği, anaların, babaların ve çocukların acılarının göz ardı edildiği belirtildi. İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin maliyet olarak görülmesi ve iş cinayetlerinin kadermiş gibi gösterilmesinin kabul edilemez olduğu vurgulandı.

Köklü ve Yapısal Sorunlar
İşçi sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin yasal düzenlemelerin yetersizliği ve köklü yapısal sorunların varlığına dikkat çekildi. “Elverişli koşullarda çalışma hakkı”nın İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde güvence altına alınmış bir hak olduğu hatırlatılarak, bu hakkın ihlal edilmesinin kabul edilemez olduğu belirtildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yanında, Sağlık Bakanlığı, üniversiteler, sendikalar, TTB ve TMMOB’den oluşan bağımsız bir enstitü tarafından düzenleme ve denetimin yapılması önerildi.

Unutulmayacaklar
Açıklamada, Soma faciasında hayatını kaybeden 301 madencinin, siyasi iktidarın ve kamu kurumlarının sorumluluğunun, madenci şirketinin açgözlü sahiplerinin ve faciaya sebep olan kişilerin asla unutulmayacağı belirtildi. İş cinayetlerinin kader değil cinayet olduğu vurgulanarak, işçilerin, emekçilerin, sendikaların ve meslek örgütlerinin birlikteliğinin ve örgütlü mücadelenin önemi vurgulandı. Sorumlulardan hesap sorulana kadar mücadeleye devam edileceği açıklandı.

