Muğla'nın Menteşe ilçesinde, Dokuzçam ve Çatak mahalleleri arasındaki 450 yıllık tarihi su değirmeni, zamana meydan okuyarak yöre halkına hizmet etmeye devam ediyor. Geçmişten günümüze değirmen, buğday, mısır ve darı unu ihtiyacını karşılayarak bölge sakinlerinin vazgeçilmezi olmuş durumda. Asırlık miras, modern çağa rağmen geleneksel yöntemlerle un üretimine devam ederek geçmişle gelecek arasında köprü kuruyor.

Değirmen Taşları Hala İlk Günkü Gibi Dönüyor
Dokuzçam Mahalle Muhtarı Mehmet Bulut, değirmenin önemine dikkat çekerek, "Değirmenimiz yaklaşık 450 yıldır faaliyette ve hala ilk günkü gibi çalışıyor. Çatak, Çamlıbel, Dokuzçam ve Şenyayla mahallelerinden gelen vatandaşlarımız, burada unlarını öğüttürüyorlar. Buğday, mısır ve darı unu olmak üzere her türlü un ihtiyacını karşılayabiliyorlar" dedi. Değirmenin, bölge ekonomisi ve kültürel mirası için ne kadar değerli olduğunu vurguladı.

Yarım Asırlık Emekle Miras Yaşatılıyor
Değirmeni işleten Gülhanım Yılmaz, babasının 1968 yılında devraldığı bu değerli mirası, vefatından sonra kendisinin sürdürdüğünü belirtti. "Burası bizim için çok kıymetli bir miras. Babamdan sonra yaklaşık 10-14 yıldır biz işletiyoruz. Değirmenimiz 7/24 açık ve sürekli çalışıyor. Gelen malzemeleri öğütüyor, isteyenlere unlarını veriyoruz" diyerek, değirmenin sürekli aktif olduğunu ve bölge halkına kesintisiz hizmet sunduğunu ifade etti.

Doğal ve Taze Unun Adresi Olmaya Devam Ediyor
Menteşe'deki bu tarihi su değirmeni, modern un fabrikalarına rağmen doğal ve taze un arayanların uğrak noktası olmaya devam ediyor. Taş değirmende öğütülen unların, endüstriyel üretime göre daha besleyici ve lezzetli olduğuna inanılıyor. Bu nedenle yöre halkı, geleneksel yöntemlerle üretilen bu una olan talebini sürdürüyor. Değirmen, sadece bir üretim yeri olmanın ötesinde, bölgenin kültürel kimliğinin de önemli bir parçası.

Gelecek Nesillere Aktarılacak Bir Değer
Muğla'nın Menteşe ilçesindeki bu tarihi su değirmeni, sadece geçmişi değil, geleceği de temsil ediyor. Yöre halkı, bu değerli mirasın gelecek nesillere aktarılması için çaba gösteriyor. Değirmenin korunması ve yaşatılması, hem bölgenin kültürel zenginliğinin korunması, hem de doğal ve sağlıklı ürünlere erişimin devamlılığı açısından büyük önem taşıyor. Asırlık değirmen, tarihin canlı bir tanığı olarak ziyaretçilerini bekliyor.
