Kocaeli Sanayi Odası (KSO) Mayıs Ayı Meclis Toplantısı'nda, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Kurucu Direktörü Prof. Dr. Güven Sak, küresel dönüşüm ve Türkiye sanayisinin geleceği hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Dönüşümün Tam Ortasındayız
Sak, dünyanın yeni bir dönüşüm süreci içinde olduğunu vurgulayarak, üretim yöntemlerinin, başarıların kalıcılığının ve sorunların yönetiminin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti. Hızlı değişim sürecini doğru okumak ve iç sistemleri gözden geçirerek şirket yönetimlerinde hesap verebilirlik ve öngörülebilirlik sağlamanın önemini dile getirdi.
Değişim Süreci İçerisindeyiz
Türkiye'nin iç kaynaklı belirsizlikleri ortadan kaldırması ve "neye nasıl odaklanılması gerektiği" sorusunun yeniden ele alınmasının şart olduğunu ifade etti. Alışılmış ezberlerin dışına çıkılarak, sanayiye, yasaya, desteğe, şeffaflığa ve etik yaklaşıma yeni bir bakış açısıyla yaklaşılmasını önerdi.

Üretimi Artırmalıyız
Sanayinin teknolojik dönüşümünün hızlandırılması ve yüksek teknolojiye dayalı üretimin artırılmasının gerekliliğine dikkat çekti. Bu hedefi destekleyecek bir "iklim kanunu"nun, emisyon ticaret sistemi ve Avrupa Birliği'nin sınırda karbon düzenlemelerine karşı geliştirilecek bir karşılık mekanizmasının önemini vurguladı.

Rekabeti Etkileyecek
Avrupa Birliği'nin sınırda karbon düzenlemesinin Türkiye'ye doğrudan maliyet artışı getireceğini ve rekabet gücünü olumsuz etkileyeceğini belirtti. Sanayi politikasına odaklanırken, büyümeyi iklim kanunu gibi araçlarla desteklemenin şart olduğunu söyledi. Mecliste bu konuların sağlıklı bir şekilde tartışılmadığını ve bu durumun politika üretmeyi zorlaştırdığını ekledi.

Kritik Öneme Sahip Başlıklar
Sak, üretim kanunu ve iklim kanununu, küreselleşme sürecinde yaşanan üretim merkezlerinin Batı'dan Doğu'ya kayması ve bunun Batı'daki toplumsal dengesizliklere yol açması bağlamında değerlendirdi. İklim değişikliğinin üretim planlamasını etkilediğini, Avrupa Birliği'nin en büyük pazarımız olduğunu ve AB'nin ürün standartlarına uyum sağlamanın zorunluluğunu vurguladı. Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması'nın (SKDM) ciddi bir başlık olduğunu ve Türkiye'nin kendi ulusal karbon düzenleme sistemini kurması gerektiğini belirtti. Çin rekabetinin dikkate alınması ve uzun vadeli politikalar üretilebilmesi için bakanlıklar arası koordinasyonun güçlendirilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
